Erteleme Alışkanlığının Psikolojik Nedenleri ve Çözüm Yolları

Hepimiz zaman zaman yapmamız gereken işleri erteleriz. Ancak bu durum sürekli hale geldiyse ve yaşam kalitenizi düşürüyorsa, erteleme alışkanlığının psikolojik nedenlerine daha yakından bakmak gerekir. Çünkü erteleme yalnızca tembellik değil, altında kaygı, düşük özgüven veya mükemmeliyetçilik gibi derin psikolojik dinamikler barındırabilir.

Erteleme davranışı çoğu zaman “başlamamak için bahane üretme” şeklinde kendini gösterir. Örneğin bir ödevi, işi ya da evi toplama görevini sürekli sonraya atmak; kişinin göreve yüklediği anlamla ilişkilidir. Kimi zaman başarısız olmaktan korkmak, bazen de yeterince iyi yapamayacağını düşünmek kişiyi kaçınmaya yönlendirir. Mükemmeliyetçi bireyler, “ya kusurlu olursa” düşüncesiyle hiçbir şeye başlamamakta direnç gösterebilir.

Ayrıca erteleme, dopamin sistemiyle de ilgilidir. Kısa vadede keyif veren etkinliklere yönelmek (örneğin sosyal medya kullanımı), uzun vadeli işleri göz ardı etmemize neden olabilir. Bu da bir kısır döngü yaratır: Erteledikçe suçluluk artar, suçluluk arttıkça motivasyon azalır.

Peki bu döngüyü nasıl kırabiliriz? Öncelikle görevleri parçalara ayırmak ve küçük hedefler belirlemek oldukça etkilidir. “Başlamak için başlamak” prensibiyle yalnızca ilk adımı atmak bile zinciri kırabilir. Zaman yönetimi tekniklerinden Pomodoro yöntemi veya önceliklendirme listeleri de motivasyonu artırabilir. Ayrıca bu alışkanlıkla baş etmekte zorlanıyorsanız bir uzmandan psikolojik destek almak kalıcı çözümler sunabilir.

Unutmayın: Erteleme yalnızca zaman kaybı değil, hayat kalitenizi etkileyen psikolojik bir belirtidir. Onunla yüzleşmek, içsel dönüşümün ilk adımı olabilir.

Hızlı Ara . . .